12. Sınıf III. Ünite IV. Ders
- 0 comments
- Başlık; 12. Sınıf 3. Ünite
- 0
Toplumsal Alanda Yapılan İnkılapları ve Meydana Gelen Gelişmeler
Kanıt 68: Şapka Kanunu ( 25 Kasım 1925)
“ .. Birbirimizi aldatmayalım, medeni dünya çok ileridedir. Buna yetişmek, o medeniyet dairesine dahil olmak mecburiyetindeyiz. Bütün boş ve temelsiz sözleri ortadan kaldırmak lazımdır. Şapka giyelim mi, giymeyelim mi gibi sözler manasızdır. Şapka da giyeceğiz, batının her türlü medeni eserlerini de alacağız. Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya maruzdur.” Mustafa Kemal Atatürk
( Kaynak: Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, ATAM, Ankara,1999. Aktaran; Hikmet Zeki Kapçı, Mustafa Kemal Atatürk’te İnkılapçılık Anlayışının Oluşması ve İnkılaplar, Yüksek Lisans Tezi )
Kanıt 69: Şapka Kanunu (25 Kasım 1925)
“… Buna caiz değil diyenler vardır. Onlara diyeyim ki, çok gafilsiniz ve çok cahilsiniz ve onlara sormak isterim: Yunan serpuşu olan fesi giymek caiz olur da, şapkayı giymek neden olmaz ve yine onlara, bütün millete hatırlatmak isterim ki, Bizans papazlarının ve Yahudi hahamlarının kisve-i mahsusası olan cübbeyi ne vakit, ne için ve nasıl giydiler? ” Mustafa Kemal Atatürk
Kaynak: Selami Kılıç, Şapka Meselesi ve Kılık kıyafet İnkılabı. Aktaran; Mustafa Kemal Atatürk’te İnkılapçılık Anlayışının Oluşması ve İnkılaplar, Yüksek Lisans Tezi
Kanıt Sorgulama:
1) Kanıt 68’e göre; “Şapka Kanunu” ne amaçla çıkarılmıştır? Açıklayınız.
2) Kanıt 69’a göre; Atatürk’ün “Şapka” ile devrimini halka açıklamak için nasıl bir yol izlemiştir? Açıklayınız.
Kanıt 70: Ölçüler Kanunu ( 1 Ocak 1934)
1 Ocak 1934’te Ölçüler Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu kanunla okka arşın yerine kilo ile metre kullanılmaya başlanmıştır. Esnafın ve tüccarın içinde yeni ölçüleri alamayanlar olduğu halde yeni ölçüler kanunun uygulanmasına 1 Ocak itibariyle geçilmiştir. Bu kanun ile ülkemizde iktisadi ve ticari sahada yeni ve büyük bir inkılap yapılmıştır. Bilimsel esaslara dayanan bu ölçüler ile gerek alışverişlerde, gerek diğer hesap ve ölçülere dayanan işlerde yanlış yapılmaması ve haksızlıkların önüne geçilmesi beklenmiştir. Metre sisteminin kabulü ile Türkiye’nin her yerinde büyük ölçüde birlik sağlanmıştır. Böylece ticari hayatın, haklar temeline dayalı ve ortak ölçüler kullanılarak devamı hedeflenmiştir.
( Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi,1 Ocak 1934. Aktaran; Hüseyin Korkmazer,1934 Yılı Ulusal Basınında Atatürk ve Türk İnkılabı, Yüksek Lisans Tezi )
Kanıt Sorgulama:
1) Kanıt 70’e göre; Ölçüler Kanunu’nun çıkarılma amaçları nedir?
Kanıt 71: Ölçüler Kanunu’n Kabul Edildiği Günden Bir Gazete Manşeti
Gazetedeki Haberden; ( 2 Ocak 1934 Tarihli Bir Haber )
“ Kilo içinde okka fiyatını isteyenler var. Suni pahalılık ihdasına mani olmak için belediyenin tedbir alması lazımdır. Dünden itibaren yeni ölçülerin tatbikine başlandı. Esnaftan bir kısmı ve halkın ekseriyeti (çoğunluğu) henüz yeni ölçülere alışamadıklarından ilk günü bazı kargaşalıklar olmuştur. Birçok kimseler her gün bir okka olarak aldığı etin veyahut bir sebzenin yerine kaç gram alacağını tayin hususunda güçlük çekmişlerdir. Mamafih, asıl mesele fiyat noktasından çıkmıştır. Bazı esnaf, okkanın kiloya tahavvülü üzerine fiyatları pek az indirmiş, bir kısım esnaf ise hiç değiştirmeyerek kilo için de okka fiyatı aramıştır. Bu yüzden her tarafta ihtilaflar çıkmış, hararetli münakaşalar olmuştur. Birçok sebzeciler, meyve satanlar, hatta kasap ve sütçüler eski fiyatı hiç değiştirmemişledir. Bunlar toptancı tüccardan aynı suretle mal aldıklarını iddia ediyorlar. Şu vaziyet belediyenin yeni ölçüler münasebetiyle ciddi ve müessir bir kontrol yapması lazım geldiğini ispat ediyor. Sırf tartı yüzünden halkın aldanması ve suni bir pahalılık ihdası hiç doğru değildir.”
Kanıt Sorgulama:
Kanıt 71’deki gazete haberini inceleyiniz.
1) Gazete haberine göre; 1 Ocak 1934 tarihli Ölçüler Kanunu halk tarafından nasıl karşılanmıştır?
Kanıt 72: Bazı Kıyafetlerin Giyilmeyeceğine Dair Kanun
“ 4 Aralık 1934 Akşam Gazetesi’nde kanuna göre, sokaklarda dini kıyafetlerle dolaşılamayacağı, Müslüman ve gayrimüslim bütün din adamlarının giysilerini ancak mabetlerde giyebilecekleri haberi yer almıştır. 4 Aralık 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde ise, kanuna göre dini kisvelerin yalnız mabetlerde giyileceği, her mezhepten birer din adamına dini kisve giyilmesine müsaade edileceği, ayrıca yabancı ülkelere ait işaret, kisvet ve alametlerle 6 ay Türkiye’de gezilebileceği haberi de yer almıştır.
(Kaynak: Hüseyin Korkmazer,1934 Yılı Ulusal Basınında Atatürk ve Türk İnkılabı, Yüksek Lisans Tezi, 2014 )
Kanıt 73: Kılık Kıyafet Kanunu Gazete Manşeti
Gazetedeki Haberden Sütunlar
.. “Kıyafet Kanunu dün mecliste kabul edildi. Herhangi bir dine ve mezhebe mensup olursa olsunlar ruhanilerin mabet ve ayinleri haricinde ruhani kisve taşımaları yasaktır. ”
Kanıt Sorgulama:
1) Kanıt 72’ye göre; Kıyafet Kanunu sizce niçin çıkarılmış olabilir? Açıklayınız.
2) Kanıt 73’e göre; Kıyafet Kanunu, sizce dönemin gazetesinde yeterli şekilde yer almış mıdır? Yorumlayınız.
Kanıt 74 : Mustafa Kemal’e “Atatürk” Soyadının Verildiği 24.11.1934 Tarihli 2587 Sayılı Kanun
Kanıt 75: Atatürk’ün Soyadı Vermesi
Soyadı Kanunu’nun çıkmasından sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çalışma arkadaşlarına birçok soyadı vermiştir. Örnek olarak, İsmet Paşa’ya (İnönü), Hamdullah Suphi’ye (Tanrıöver), Ruşen Eşref’e (Ünaydın) Recep Bey’e (Peker ), Nuri Bey’e (Conker) bv soyadlarını vermiştir. “Ülkü” adı da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği addır. Türkçülük akımının güç kazandığı yıllarda Kaya, Aydın, Demir, Demirtaş, Gökalp gibi birtakım adlar yaygınlaşmıştır. Bu adlar arasında tarihten alınma birtakım adlar da göze çarpmaktadır. Oğuz, Ertuğrul, Yıldırım, Yavuz gibi Soyadı Kanunu’nun çıkmasından sonra bir yandan bu eski adların sayısı artmış, bir yandan da yepyeni adlar ve soyadlar oluşturulmuştur. Türkçe köklerden ve Türkçe eklerle yapılan yeni soyadlarında -sal, -sel, -man, – men gibi ekler büyük sıklık kazanmıştır.
(Kaynak: Cahit Kavcari Atatürk’ün Dil ve Edebiyat Konusundaki Görüşleri”, Aktaran; Kaynak: Hüseyin Korkmazer,1934 Yılı Ulusal Basınında Atatürk ve Türk İnkılabı, Yüksek Lisans Tezi )
Kanıt Sorgulama:
1) Kanıt 74’e göre; “Atatürk” isminin, Büyük Önder Mustafa Kemal’den başka hiç kimsenin kullanılamamasının sebebi ne olabilir? Açıklayınız.
2) Kanıt 75’e göre; Atatürk, yakın arkadaşlarına soyadlarını verirken, sizce nelere dikkat etmiştir? Yorumlayınız.
3) Kanıt 75’e göre; Soyadı kanunu sonrası, ” Oğuz”, ” Ertuğrul”, ” Yıldırım”, “Yavuz” gibi ad ve soyadlarının yaygın olarak kullanılmasının sebepleri neler olabilir? Açıklayınız.
Kanıt 76 : Lakap ve Unvanların Kaldırılmasına Dair Kanun ( 26 Kasım 1934 )
Gazete Haberinden
“ Meclis’te Büyük Bir Gün .. Sınıf farkını göstren unvanlar yıkıldı. Lakap ve unvanların kaldırılmasına dair kanun dün meclisten çıktı. Müşü’re Meraşal, Paşa’ya General denilecektir. Ağa, Hacı, Hoca, Bey, Hanımyok. Adın önüne gelmek şartıyla er kişiye “ Bay”, kadına “ Bayan” denecek…
Kanıt Sorgulama:
1) Kanıt 76’ ya göre; lakapların kaldırılmasının sebebi nedir? Açıklayınız.
2) Kanıt 76’ ya göre; “Ağa”, “Hacı”, ” Bey” ve “Hanım” kelimelerinin kaldırılma gerekçeleri ne olabilir?Açıklayınız.
Kanıt 77 : Kadınlara Milletvekilliği Verilmesi
11 Aralık 1934 tarihinde Teşkilat-ı Esasiye’nin konu ile ilgili maddelerinde, “ Erkek” kelimesi yanına “ Kadın” da ilave edilmiştir. İki dereceli bir sistemle uygulanan bu seçim kanununda, seçmen hakkı 18 yaşından 22 yaşına çıkarılmıştır. TBMM’nin bu onayı Ankara’da Türk kadınlarının gösteri yapmasına ve Meclis’e toplu olarak gidip teşekkür etmesine neden oldu. Bu kanuna göre, ilk milletvekili seçimi Şubat 1935’te yapıldı. Ankara’da 40.860 seçmenden 37.543 kadın ve erkek vatandaş, ikinci seçmenlere oy vermiştir ve 1 Mart 1935’te TBMM’ye 18 kadın milletvekili girmiştir. Kadın milletvekillerimizin çoğunluğu milli eğitim ailesine mensup olup, okul müdür ve yöneticileri ile öğretmenlerdi. Fakat bunlar arasında doktor da bulunduğu gibi, doğrudan doğruya üretici durumda olan ve köy muhtarlığı yapmış kadınlarımız da vardı. İlk kadın milletvekillerinin parlemento yaşamına katılmaları ile Türk kadınlık dünyası ileri bir duruma sahip olmuştu.
(Kaynak: Afet İnan, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları )
Kanıt 78: İlk Kadın Milletvekilimiz : Satı Kadın
1934 yılında, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkının kanunlaşması esasları devket adamları tarafından kabul edilmekteydi. Sevinç içindeydim. Çünkü Türk kadınlığı için istediğim gerçekleşme evresine girmekteydi. Sıcak yaz mevsiminde, otomobille Kızılcahamam yolundayız.. O zamanki şose, Zir Ovası’ndan giderdi. Yol boyunca bütün köylüler, Atatürk geçecek diye çıkmışlar, kısım kısım yerlerde toplanarak, ağaç dallarından çardaklar ve taklar yapmışlardı. Kazan köyüne yakın bir yerde durduk. Okul öğrencileri, öğretmenleriyle sıralanmıştı. Nahiye müdürü, köy muhtarı ve kadınlı erkekli köylüler hep bir aradaydılar. Atatürk, üstü kapalı, yanları açık bir otomobilde… Yanımızda Nuri Conker ve başyaveri bulunuyordu. Otomobil durdu. Fakat o topluluktan hemen cesaret edip yaklaşan olmamıştı. Adeta emir bekliyorlar gibi bir durum vardı. Onların içinden birdenbire sırma işlemelien güzel köylü elbiselerini giymiş, yağız çehreli bir kadın otomobile yaklaştı, “ Paşam hoş geldiniz, senin için hazırladık, ayran yaptık, insene” dedi. Atatürk nezaketle yolumuzun uzun olduğunu ve her yerde durmak mümkün olmayacağını anlattı. Fakat aynı zamanda da bana, “ Bu kadın kimmiş, sorsana” dedi. Ben onunla konuşurken diğer erkekler de cesaret alarak Atatürk’e yaklaşmışlar ve O’nun çeşitli sorularına yanıt veriyorlardı. Satı Kadın’dan öğrendiğim şuydu: Kendisi Kazan köyünün muhtarıymış ve seçimle köy yönetiminin başına geçmiş. Muhtar Satı kadın, oraların hakimi edası ile ayranı otomobile getirtti. İçtik ve kendisinden köyü hakkında bilgi edinerek tekrar yola koyuldu. Atatürk, “ İşte mebus olacak kadın” dedi… Satı Kadın’ın kişiliğinde Türk köylü kadınının milletvekilliği adaylığını görmekle gururluydum. Satı Kadın, 1935 yılında, TBMM’ye, ilk kadın milletvekili olarak seçilmiş ve o devre müddetince görev yapmıştır. Bu durum, ulusun demokratik bir fikrinin ilk uygulaması olmuştur.
(Kaynak: Afet İnan, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları )
Kanıt Sorgulama:
1) Kanıt 77’ye göre; Kadınlara milletvekilliği hakkının verilmesini, kadın hakları bağlamında yorumlayınız.
2) Kanıt 78’e göre; Satı Kadın’ın milletvekili olma sürecini açıklayınız.