12. Sınıf III. Ünite V. Ders
- 0 comments
- Başlık; 12. Sınıf 3. Ünite
- 0
Atatürk Dönemi Sağlık Çalışmaları
Kanıt 96: Atatürk Dönemi Sağlık Çalışmaları
Cumhuriyetin ilanından sonra 1924’te Tıp Fakültelerine bağlı olarak ebe yetiştiren bu okula ilkokul mezunu yerine ortaokul mezunu kadınlar alınır. 1924’te Şişli Çocuk Hastanesinde 50 kişilik Ebe Öğrenci Yurdu açılarak mezunları iki yıl süreli zorunlu hizmet yapmakla zorunlu tutulur ve bu mezunlar özellikle belediye ebeliklerine atanır. 1926 yılında Ankara ve Konya’da ilk Doğum ve Çocuk Bakım evleri açıldı. 1930 yılında kabul edilen Umumi Hıfzısıhha kanununun 162. maddesi gereğince nüfusu 10 binden fazla olan belediyeler çocuk sağlığını korumak amacıyla Süt Çocuğu Muayene ve Müşavere Evleri ismi altında dispanser açmakla görevlendirilir. İktisadi nedenler sebebiyle belediyeler bu görevi yerine getiremez, yalnız İstanbul Özel İdaresi ve Belediyesince Bakanlıktan verilen emir gereğince Beşiktaş, Edirnekapı ve Üsküdar’da üç dispanser açılır. Bu dispanserlerde sağlam çocukların büyüme ve gelişmeleri izlenmekte ve çocuklarda meydana gelen ve gelmesi muhtemel hastalıkların kontrol ve tedavisi yapılır. Bakanlık, gün geçtikçe önemi ve ihtiyacı artan ebelik hizmetlerinin yerine getirilmesi ve özellikle kırsal bölgelerdeki gebe kadınların iyi bir şekilde doğumlarının sağlanması amacıyla ilk olarak 1937’de Balıkesir ve 1938’de Konya Köy Ebe Okullarını açar.
(Halil Dikmeli, Türkiye’de Sağlık Teşkilatının Geliştirilmesi Çalışmaları(1923-1938), Yüksek Lisans Tezi)
Kanıt 97: Cumhuriyet Dönemi Sağlık Çalışmaları
Dr Refik Bey, 1925 yılında ele alınan Bakanlık Çalışma Programında, Merkez Hıfzısıhha Müessesesi’nin kurulmasını öngörmüştür. Hıfzısıhha Müessesesi, halk sağlığı ile yakından ilgilenerek hastalık ve salgınların önüne geçecek, bütün biyolojik maddeleri üretecektir. Gerektiğinde devlete sağlık hizmetlerinde yardımcı olacaktır. Bu programda aynı zamanda sağlık personeli yetiştirmek ve mevcut personeli eğitmek amacıyla bir Hıfzısıhha Okulu açılması da planlanmıştır. Dr Reşit Bey’in TBMM’ye sunduğu 17.05.1928 gün ve 1267 sayılı yasa tasarısıyla Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti’ ne bağlı olarak Merkez Hıfzısıhha Müessesi’nin kuruluşu gerçekleşmiştir. Merkez Hıfzısıhha Müessesesi’nin binasının inşaatı 1929 yılında başlamış ve 1933 yılına kadar sürmüştür. Koruyucu sağlık hizmetlerine büyük katkıları olan Merkez Hıfzısıhha Müesesesi kuruluşundan itibaren koruyucu hekimlikte büyük rol oynamıştır. Kuruluşundan bir yıl sonra üretilen serum miktarı ülke ihtiyacını karşılamaya yetmiştir. Serum ithaline gerek kalmamıştır. 1933 yılında kuduz aşısı üretimine geçilmiştir. 1934 yılında İstanbul’daki aşı hane, Ankara’ya Merkez Hıfzısıhha Müessesesi bünyesine nakledilmiştir ve çiçek aşısı üretimi ülke ihtiyacını karşılayacak düzeye gelmiştir. 1935 yılında ise Farmokoloji Şubesi kurularak yerli ve yabancı ilaçlar ile diğer hayati maddelerin üretimine geçilmiştir. 1936 yılında Hıfzısıhha Mektebi açılmış, 1937 yılında kuduz serumu üretilmeye başlanmıştır. Bu dönemde Yunanistan’a, Suriye’ye, Irak’a tetanoz ve difteri serumları, Çin’deki kolera salgını sırasında da bu ülkeye bir milyon kişiye yetecek kadar kolera aşısı gönderilmiştir.
(Kaynak: Halil İbrahim Aksakal, Atatürk Dönemi Sağlık Politikaları, Yüksek Lisans Tezi )
Kanıt Sorgulama:
1) Kanıt 96’ya göre; Cumhuriyet dönemindeki sağlık alanındaki gelişmeleri genel hatlarıyla açıklayınız.
2) Kanıt 97’ye göre; Hıfzısıhha kurumunun faaliyetlerini açıklayınız.
3) Kanıt 97’ye göre, ülkemizde üretilen aşı türlerini açıklayınız.
Kanıt 98 : Cumhuriyet Dönemi Hastane ve Muayene
Kanıt Sorgulama:
Kanıt 98’de tablodaki verileri inceleyiniz.
1) Hasta tedavisinin en yoğun gerçekleştiği yılları tespit ediniz.
2) Laboratuar ve röntgen hizmetlerinin en yoğun olduğu yılları tespit ediniz.
Kanıt 99 : Cumhuriyet Dönemi Sağlık Kurumları
Kanıt Sorgulama:
Tabloda öncelikli olarak 1923- 1935 yılları arasındaki sayısal oranları inceleyiniz.
Kanıt 99’a göre;
1) 1923-1935 yılları arasında, bir hasta yatağına düşen kişi sayısını mukayese ediniz.
2) 1923-1935 yılları arasında, sağlık kurum sayılarında en çok artışın yaşandığı yılları tespit ediniz.
Kanıt 100: Cumhuriyet Dönemi Hemşirelik Mesleği
Kanıt 101: Cumhuriyet Dönemi Ebelik Mesleği
Kanıt Sorgulama:
1) Kanıt 100’ e göre; 1923-1935 yılları arasında, hemşire sayısındaki değişimi değerlendiriniz.
2) Kanıt 100’e göre; 1923-1935 yılları arasında, bir hemşireye düşen nüfus sayısındaki değişimi açıklayınız.
3) Kanıt 101’e göre; 1923-1935 yılları arasında, ebe sayısındaki değişimi değerlendiriniz. 4
) Kanıt 101’e göre; 1923-1935 yılları arasında, bir ebeye düşen doğurgan kadın sayısını değerlendiriniz
Kanıt 102: Cumhuriyetin İlk Yılları Sağlık Kurumları ve Faaliyetleri
Gazetedeki Haberden Bazı Satırlar
“Bugün ( Yıl: 1933) ; 1304 doktor ve eczacı, 888 sıhhat memuru ve ebe vardır. Ve bu adet açılan yurtlarsayesinde her sene artarak resmi müessesat ve teşkilatın mesleki memur ihtiyacını temin edecektir.”
“ ..On sene evvel hükümetin 623 doktor ve eczacısı vardı, şimdi 1,304 doktor ve eczacısı var..”
“ ..1926- 1932 seneleri zarfında, 707,386 kişi muayene edilmiş, 26,861 frengili tedavi altına alınmıştır..”
“.. 1925-1932 seneleri zarfında, 327,506 kişi trahom ile mücadeledispanserlerine müracaat etmiş,
1,914,614 kişi ayakta, 538o kişi yatırılarak tedavi edilmiş, 37,315 ameliyatta yapılmıştır..”
Kanıt Sorgulama:
Kanıt 102’ye göre;
1) 1923’ten 1933’e kadar hastane sayılarındaki artışı inceleyiniz.
2) Dönemin sağlık çalışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Atatürk İlke ve İnkılaplarını Oluşturan Temel Esasları
Kanıt 103: Atatürk’ün Ulus Sevgisi
Kanıt 104:
Atatürk’ün Ulus Sevgisine Dair Sözü “ Millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur. İstiklal Harbinde benim de milletime ettiğim birtakım hizmetler olmuştur zannederim. Fakat bunlardan, hiçbirini kendime mal etmedim. “Yapılanın hepsi milletin eseridir” dedim. Aranacak olursa doğrusu da budur. Mazide sayısız medeniyet kurmuş bir ırkın ve milletin çocukları olduğumuzu ispat etmek için, yapmamız lazım gelen şeylerin hepsini yaptığımızı ileri süremeyiz. Bugüne ve yarına bırakılmış daha birçok büyük işlerimiz vardır. İlmi araştırmalar da bunlar arasındadır. Benim arkadaşlarıma tavsiyem şudur: Şahsımız için değil, fakat mensup olduğumuz millet için elbirliği ile çalışalım. Çalışmaların en büyüğü budur.” (Mustafa Kemal Atatürk )
( Kaynak: Afet İnan, Atatürk’ten Hatıralar ve Belgeler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları )
Kanıt Sorgulama:
1) Kanıt103’teki fotoğrafa göre; Atatürk ile karşısındaki vatandaşın jest ve mimiklerini inceleyerek,Atatürk’ün halk ile ilişkisini yorumlayınız.
2) Kanıt 104’e göre; Atatürk, milletine hangi konularda tavsiyede bulunmaktadır?
Kanıt 105: Atatürk’ün Milli Birlik ve Beraberlik Düşüncesi
“ Bir insanın memleketine ve milletine faydalı bir iş yapabilmesi için bir an olsun göz önünde ayırmamaya mecbur olduğu şey, milletin gerçek ve ortak eğilimidir.” (Mustafa Kemal Atatürk )
(Kaynak: Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Ali’nin Anıları, Derleyen: Hulusi Turgut, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları )
Kanıt Sorgulama:
1) Kanıt 105’teki Atatürk’ün sözüne göre, bir insanın memleketine faydalı olabilmesi için gözetmesi gereken temel prensip nedir?