Kanıt 32
Birinci Dünya Savaşı sonrasında savaşın tahrip edici izlerini silmeye çalışan Avrupa yeniden birlik çalışmalarına başlamıştı. Bu çalışmalar Milletler Cemiyeti ile başlamıştır. Bu cemiyetin önemi sadece Avrupa’nın değil, dünyanın öteki kıtalarındaki ülkelerin de üyesi bulunduğu ve barış zamanında kurulan ilk örgüt olmasıdır. Milletler Cemiyeti, Birinci Dünya Savaşı’ndan alınan dersle 1919 yılında kurulmuştur. Ancak 1939 yılında İkinci Dünya Savaşı çıktığında hiçbir üye bunu Milletler Cemiyeti’ne bildirme zorunluluğu hissetmemiştir. Milletler Cemiyeti, İkinci Dünya Savaşı sonrasında bütün varlığını Birleşmiş Milletlere bırakarak sona ermiştir.
ALGANER,ÇETİN, Avrupa’da Birlik ve Bütünleşme Hareketleri (I), 2007, C: 23, S: 300-301
Kanıt 32’ye göre:
1) Milletler Cemiyeti neden kurulmuştur?
2) Sizce BM dünya barışını sağlamada başarılı mıdır?
3) Sizce bir kuruluşun dünya barışını sağlaması mümkün müdür?
Kanıt 33
Fransa’nın Almanya’yı zayıf tutmak için izlemiş olduğu tamirat borçları politikası dolayısıyla, Versay’ın hemen ertesinden itibaren bir gerginlik ve zorlama devresine giren Fransız-Alman münasebetleri, ancak, 1925 Ekim’inde imzalanan Locarno Antlaşmaları ile bir karşılıklı güven çerçevesi içine girebilmiştir. Locarno Antlaşmaları da Fransa’nın Almanya’ya karşı güvenliği sağlama çabalarının bir sonucu olmuştur.
ARMAOĞLU, 2018, S: 110
Kanıt 33’e göre:
1) Locarno Antlaşması ne için imzalanmıştır?
2) Sizce II. Dünya Savaşı göz önünde bulundurulduğunda Locarno Antlaşması amacana ulaşmada başarılı olmuş mudur?
3) Sizce Fransa kendisini neden Almanya’ya karşı güvence altına almak istemiş olabilir?
Kanıt 34
…bununla beraber kendi aralarında savaşa başvurmama taahhüdünde bulunmuş olan Locarno Antlaşmalarına tabi devletlerin de katılımıyla kurucu devletlerin (ABD, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Polonya, Belçika, Çekoslovakya, İngiltere ve Dominyonları Hindistan, Bağımsız İrlanda Cumhuriyeti, Yeni Zelanda, Avustralya, Kanada ve Güney Afrika Birliği) sayısının on beşe ulaştığı görülmektedir. Nitekim 27 Ağustos 1928’de ilgili devletlerin temsilcileri tarafından “Briand-Kellogg Paktı” (Paris Paktı) imzalandı. Paris’te imzalanan antlaşmanın giriş bölümünde, paktın amacı açıkça belirtildikten sonra, 1. maddesinde, önce uyuşmazlıkların çözümü için savaşa başvurma yolu kınanmakta sonra da savaşın ulusal siyaset için araç olarak kullanılmaması yükümlülüğü ortaya konulmaktaydı.
Dilek, “Büyük Güçlerin Politikaları ve Briand-Kellogg Paktı”, Uluslararası İlişkiler, Cilt 10, Sayı 37, 2013, s. 150
Kanıt 34’e göre:
1) Briand-Kellogg Paktı nerede ve ne zaman imzalanmıştır?
2) ‘’Savaşın ulusal siyaset için araç olarak kullanılmaması.’’ cümlesi size ne ifade ediyor?
3) Sizce böyle bir madde neden konulmuş olabilir?
4) Sizce bu madde ilerleyen süreçte istenen barışın sağlanması için rol oynamış mıdır?
Kanıt 35
TBMM, Briand-Kellogg Paktı’na katılma konusunu 19 Ocak 1929 tarihli oturumda gündeme alarak barış düzeninin kurulmasına ne kadar çok önem verdiğini göstermekteydi. Aynı oturumda söz alan Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey de özetle şu noktalara değinmekteydi: ‘’Artık Kellogg Misakı adı altında bilinen ve harbin milli siyaset vasıtası olarak kullanılmaması taahhüdünü ihtiva eden Paris Misakı’nın lütfen TBMM tarafından çabucak müzakeresini rica edeceğim. Esası isminden de anlaşılacağı üzere bu antlaşma, Cumhuriyet Hükümetinizin takip etmekte olduğu sulh siyasetine tamamıyla uymaktadır.’’ Tevfik Rüştü Bey’in konuşmasından sonra yapılan oylama neticesinde 1384 nolu kanun 204 oyla kabul edilmiştir.
Dilek, “Büyük Güçlerin Politikaları ve Briand-Kellogg Paktı”, Cilt 10, Sayı 37, 2013, S: 153-154
Kanıt 35’e göre:
1) Türkiye Briand-Kellogg Paktı’na neden katılmış olabilir?
2) Türkiye bu pakta hangi politik anlayışı dolayısıyla katılmış olabilir?
3) Sizce Türkiye’nin bu pakta katılması doğru mudur?
Kanıt 36
Birinci Dünya Savaşı sonucu dünyadaki konumu değişen ve dünyanın en büyük alacaklısı konumuna gelen Amerika’da 1921 – 1929 buhranı arasındaki yıllarda otomobil ve endüstri alanında gelişmeler ardından oluşan hisse senetlerindeki spekülasyon ekonomideki canlılığı artırmıştır. Ancak 1929 Ekiminde New York Borsası’nın ani çöküşü insanların servetindeki azalma ile toplam tüketimi dip noktalara getirmiş ve uzun yıllar süren resesyona yol açmıştır.
Buluş, Kabaklarlı, ‘’1929 Krizi İle Son Dönem Global Krizin Karşılaştırılması’’, Yıl 2010, Cilt: 10, Sayı 19, s. 2
Kanıt 36’ya göre:
1) 1929 krizinin sebepleri neler olmuş olabilir?
2) Amerika’da meydana gelen bir kriz neden tüm dünyayı etkilemiş olabilir?
1) Görsel size ne ifade etmektedir?
2) Görseldeki çocukların yerinde siz olsaydınız neler hissederdiniz?
Kanıt 41
1) Görsel sizde neleri çağrıştırmaktadır?
2) Görseldeki kişi kim olabilir?
3) Görseldeki kişi askerlere ne emretmiş olabilir?
4) Görseldeki semboller sizce neyi çağrıştırıyor olabilirler?