ÜNİTE
İlk ve Orta Çağlarda Türk Dünyası
KONU
İlk Türk Devletleri ve Komşuları
KAZANIM
Asya merkezli Türk Devletlerinin çevrelerindeki devletlerle ilişkilerinin
çok boyutlu yapısını analiz eder.
Hun, Kök Türk, Uygur ve Hazar Devletlerinin Çin, Sasani ve Bizans Devletleri ile ilişkilerinden hareketle konar-göçer ve yerleşik topluluklar arasındaki ilişkilerin çatışma ve uzlaşma eksenli olarak askerî ve ekonomik boyutlarda gerçekleştiği vurgulanır.
Hun, Kök Türk, Uygur ve Hazar siyasi teşekküllerinin hâkimiyetleri altındaki topraklarda ticareti canlandırmaya yönelik politikaları ile bu politikaların gerekçeleri üzerinde durulur.
Türk devletleri komşu milletlere umumiyetle başta at olmak üzere canlı hayvan, konserve et, deri, kösele, kürk, hayvani gıdalar satarlar; karşılığında hububat ve giyim eşyası alırlardı. Asya Hunları, Göktürkler, Uygurlar Çin ile; Batı Hunları da Bizans ile bu esaslarda ticaret antlaşmaları yapmışlardı. Türklere Çin’den pirinç, ipek, ipekli kumaş, hububat; Roma ve Bizans’tan da diğer ihtiyaç maddeleri gelir, Türklerde onların eksikliklerini tamamlardı. ”kuzeyi güneye, doğuyu batıya bağlayan muazzam Avrupa Hun İmparatorluğu” kudretli teşkilatı sayesinde dünya ticari faaliyetlerine canlılık kazandırmıştı. Margos (434) ve Anatolios (447) antlaşmalarının bazı maddeleri Bizans-Hun ticari münasebetlerinin tanzimi ile ilgiliydi. Çin-Hun sınır kasabalarında cereyan eden ticari faaliyetlere Çin büyük önem verirdi. 734 tarihli antlaşma ile Ling-Çu’daki So-fang şehrinin ortak pazar yeri olmasına karar verilmişti. Orhun Kitabelerinde de devletin sağlamlığı ve halkın refahı için ticaretin ehemmiyeti belirtilmiştir.
Kanıt 3
Margus Anlaşması
Kanıt 4
Fakat Türklerle komşuları arasında şiddetli rekabetlere sebep olan büyük kazanç vasıtaları da vardı ki, bunların başında Çin’den başlayıp Akdeniz kıyılarında nihayete eren meşhur İpek Yolu kervancılığı geliyordu. Daha I. Göktürk devleti kurulduğu zaman İstemi-Anuşirvan ittifakı neticesinde Akhun (Eftalit) devletinin yıkılmasına ve sonra da İran’a karşı Türk-Bizans antlaşması gibi milletler arası çapta siyasi münasebetlere sebep olan bu yolun geçit yeri olan iç-Asya bölgesi, Hunlardan Uygur Hakanlığı’nın sonuna kadar neredeyse 1000 sene müddetle Türk ve Çin siyasetinin hakim olmak istediği ana hedef vasfını taşımıştı. Türkler karşısında Çin, İpek Yolu ticaretini kendi elinde tuttuğu müddetçe müdafaa da kalmayı tercih etmiş, Türkler de Çin’e sık sık yaptıkları baskı ile onu zayıf durum da tutup İç Asya da Türk hükmünü yürütmek istemişlerdi.
İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü
Yoruma kapalı