Mısır’da Büyüyen Güç, Mehmet Ali Paşa
Kanıt 1
Vehhabiler, bağlı oldukları mezhep sayesinde gittikleri yerlere adaleti tesis edeceklerini iddia ederek şeriflerin nüfuzu altındaki bedevi kabilelerini kendi taraflarına çekiyorlardı. 20 Nisan 1801’de sabaha karşı Kerbela’ya batı kapısından giren Vehhabiler önce inançlarına göre büyük bidat olarak gördükleri Meşhed-i Hüseyin’i tahrip ettiler. Mezarların kubbeleriyle, üzerlerindeki tezyinatı bozarak orada bulunan altın, gümüş ve benzeri değerli madenlerden mamul pek çok kıymetli eşyaları yağmaladılar. Mekke kadısı Babıâli’ye, Abdulvehhab’ın taraftarlarının Şam, Uneyze, Bağdat, Basra ve Medine civarındaki Arapları katl ve yağmalamakla tehdit ettiğini ve Mekke’yi istila etmek istediğini bildirerek ortadan kaldırılmasını istiyordu. Babıâli Mısır Valisi Hüsrev Paşa’yı Vehhabi meselesinde hiçbir iş beceremediği gerekçesiyle azletti. Yeni vali görev yerine henüz ulaşamadığı için, Mısır işlerine vekâleten bakan Tahir Paşa duruma tam hâkim olmuşken, eski vali Hüsrev Paşa’ya bağlı kuvvetlerce öldürüldü. Arkasından çıkan kargaşada yeni valinin de hâkim olamaması, o sıralar Tahir Paşa’nın kuvvetlerinin başına geçen ve Mısır’ın kaderini değiştirecek olan Mehmed Ali’nin sivrilmesine sebep olmuştur.
(BOA, HH 3793, 3793 A), Aktaran; Zekeriya Kurşun, 1998, syf. 17-22, 50
Kanıtı Sorgulama
Kanıt 2
İbrahim Paşa’nın babası Mehmet Ali Paşa’ya mektubunda şunları yazmıştı: “20 Ocak itibariyle ordumuz Konya’dan hareket etti. Soğuğun şiddetinden ve nakil vasıtası olarak kullanılan develeri azlığından dolayı, küçük birlikler halinde ilerliyoruz. İstanbul’dan gelen haberlerden yolumuz üzerinde bize karşı koyacak bir kuvvetin mevcut olmadığını anladık. İstanbul’da bile karşılık vermek için hiçbir hazırlıkta bulunulmamaktadır. Bu da onların artık bütün ümitlerini barışta aradıklarının en büyük delildir. Bu barışı temin için Halil Rıfat Paşa’yı sana gönderdiler. Fakat ben şu dar görüşümle anlıyorum ki, uğursuz Sultan Mahmud tahtta durdukça hakiki bir barış temin edilemez. İhtilaflara kati bir son verilemez. Bunu düşünerek bu uğursuz sultanı hal etmeliyiz ve yerine veliahdı tahta çıkarmalıyız.”
Şinasi Altundağ, 1988, syf. 137-142
Kanıt Sorgulama
Etkinlik
Bu derste işlenen konuları göz önüne alarak Mehmet Ali Paşa İsyanı’nın olduğu dönemde yaşayan bir gazeteci olduğunuzu düşününüz. Bir gazeteci olarak Mehmet Ali Paşa İsyanı ve Vehhabilik Meselesini köşenizde nasıl değerlendirirdiniz?
Yönerge