11. Sınıf I. Ünite III. Ders
Kazanım
XVII. yüzyılda değişen siyasi rekabet içerisinde Osmanlı Devleti’nin ittifak girişimlerini açıklar. |
a) Habsburg İmparatorluğu’na karşı yürütülen uzun savaşlar neticesinde yapılan Zitvatorok Antlaşması ile birlikte Avrupa diplomasisinde mütekabiliyet esasının kabul edildiği açıklanır. b) Bu dönemde Osmanlı Devleti’nin doğu sınırının büyük ölçüde belirlendiğine (Kasr-ı Şirin Antlaşması) değinilir. c) Osmanlı Devleti’nin karşı karşıya kaldığı stratejik tehditler (Lehistan, Venedik, Avusturya, Rusya ve Malta) ve kayıplar bağlamında Avrupa siyasetinde kurduğu konjonktürel ittifaklara ana hatlarıyla değinilir. |
GİRİŞ
Osmanlı İmparatorluğu ve Avusturya Arşidüklüğü arasında imzalanan Zitvatorok Anlaşması bir barış anlaşması ile artık eski gücünde olmadığının farkına varmaya başlayacaktır. Zitvatorok Anlaşması ile Osmanlı Devleti’nin Avusturya karşısındaki hakimliği sona ermiş, anlaşma her açıdan Osmanlı’nın aleyhine gerçekleşmiştir. Avusturya’nın siyasi protokolde büyük devlet olduğunun kabul edilmesini, Osmanlı Devleti ile diplomatik protokolde eşit olmasını sağladı. Bu anlaşmayla iki devlet arasındaki diplomatik ilişkilerde mütekabiliyet esası belirleyici oldu. Bu anlaşmanın ardından Osmanlı Avrupa’da uzun süre toprak elde edemeyecek hatta bir süre sonra elinde olan toprakları da yitirecektir. 17 Mayıs 1639 tarihinde İran Osmanlı Kasrışirin barış anlaşması imzalandı. Anlaşmanın en önemli taraflarından birisi de geçerliliğini pek az değişiklikle şimdiye kadar sürdürebilmiş olmasıdır. Ancak bu anlaşma hiçbir şekilde İran-Osmanlı mücadelesinin sonu olarak değerlendirilmemelidir. Kasr-ı Şirin Antlaşması ile belirlenen Türkiye–İran hududu bugün hâla devam eden hudutlarımızdır. Bu antlaşma ile belirlenen hududun; Türkiye Irak’ı, İran’da Revan’ı kaybettiği için, yalnız Doğu Anadolu ile İran arasındaki kısmı kalmıştır. Karlofça Antlaşması ile Osmanlı Devleti ilk defa Hıristiyan devletlerle eşit seviyede, diplomatik ilişkilerde eşitliği esas alan, Vestfalya sistemine girmiştir. Bundan sonra diplomasiye daha fazla önem verilmeye başlanmıştır. Diplomasinin önem kazanması Reisü’l-Küttabın mevkiinin yükselmesini de sağlamıştır. Osmanlı Devleti, Karlofça ve Pasarofça Antlaşmaları ile karşılıklı diplomasi uygulamasına geçmiş, fakat sürekli diplomasi uygulamasına ancak XVIII. Yüzyılın sonlarında geçmiştir. Karlofça Antlaşması ile Osmanlı idareci sınıfı Avrupa’nın maddi medeniyet alanındaki üstünlüğünü kabul etmiştir.
ZİTVATOROK ANTLAŞMASI
Ancak belirtilen yıllar arasında Osmanlı diplomasi anlayışında birtakım çözülmelerin yaşandığı da olmuştur. Bunlardan ilki 1606 yılında Avusturya ile imzalanan Zitvatorok Antlaşması’dır. Nitekim toprak kaybı olmayan bu antlaşma ile Avusturya İmparatoru’nun “Kayzer”lik sanının kabul edilmesi ile Osmanlı Devleti’nin Batı karşısında üstünlüğü sona ermiş ve ilişkilerde müsavemet/eşitlik dönemi başlamıştır.
Mehmet Öz, “XVII. Yüzyıl: Çözülme ve Buhran Dönemi”, Türkler, C. IX, (Ed: Güler Eren), Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s. 717
Kanıt Sorgulama
1-) Osmanlı Devleti’nin batı karşısında üstünlüğünü sona erdiren olay nedir? |
2-) Antlaşmayla Osmanlı diplomasisinde nasıl bir dönem başlamıştır? |
Anlaşma metnini karşı tarafın taslağı halinde veren Katib Çelebi, daha sonraki tarihçilere bu hususta önemli bir yol açmıştır. Anlaşmanın diplomatik açıdan iki hükümdarın hukukunu eşit hale getirdiği ilk maddesi üzerindeki tartışmalar Osmanlı kançilaryasında çok sonraları akis bulacak, Osmanlı idaresi altındaki Hıristiyan topluluklar için bir anlam ifade eden Çasar/Kayser unvanı, Batı’ da anlamı olan ama Osmanlı nüfuzundaki topluluklarca içi boş bulunan imparator’ a tahvil edilecek; haraç bahsi de sık sık iki taraf arasında problemlere yol açacaktır. Zitvatorok ile ilgili çağdaş kaynakların ilgisiz tavırları, onların bunu daha önceki anlaşmalara benzemediğinin farkında bulunmadıkları şeklinde yorumlanmamalıdır. Burada ustalıklı bir gözden kaçırma ve önemsizleştirme söz konusudur.
Feridun M. Emecen, Çağdaş Osmanlı Kaynaklarında Uzun Savaşlar Ve Zitvatorok Antlaşması İle İlgili Algılama Ve Yorum Problemleri, Osmanlı Araştırmaları, XXIX, İstanbul – 2007, S.97
Kanıt Sorgulama
1-) Antlaşma iki taraf arasında ne gibi problemlere yol açacaktır? |
2-) Dönemin kaynakları Zitvatorok Antlaşmasına karşı nasıl bir tavır izlemişlerdir? |